Yüzlerce ulusal, binlerce yerel basılı-yazılı mecra ve televizyonun yanı sıra sosyal medya platformları da göz önüne alındığında müphem sayıda bilgi ve haber kaynağı varken, “neden yeni bir mecra daha” sorusu olağan bir soru.

Tarihsel olarak aydınlanmanın ürünü olarak ortaya çıkan gazete ve gazetecilik ediminin çıkış ve gelişim süreçleri coğrafyalara göre değişirken, ortak noktaları bilgiye erişimi mümkün olduğunca toplumsallaştırmak oldu. Osmanlı İmparatorluğu ve etkisindeki coğrafyalarda ise gazeteler ilk örnekleri itibarıyla fikir gazetesi olarak ortaya çıktılar. Aydınlık Yol da kendisine fikir gazeteciliğini rehber ediniyor.

Fakat Aydınlık Yol, ilk örneklerin günümüz toplumu için ihtiyacı karşılayamayacağından hareketle; okuyucuya bilgiyi boca, doğruyu dikte eden değil; doğru gördüğünü söylemekten de geri durmayan ve geçmişten günümüze okuryazarlık ve eğitim seviyesinin geldiği nokta da göz önüne alındığında, bilgiyi nesnel olarak veren, muhakeme ve tepkiyi ise okuyucunun takdirine bırakan bir gazetecilik tarzını benimsiyor.

Günümüzde “ana akım”, “merkez”, “yandaş”, “muhalif” ifadeleri ile tanımlanan bir habercilik ekosisteminden bahsedebiliriz. Aydınlık Yol, bu tanımlamalar içerisinde elbette alternatif medyayı kendisine en yakın görürken, bu alandaki çalışmaların -maalesef- bazı sorunları aşamamasını da önemle vurguluyor.

Bu mecralar ekonomik olarak sürdürülebilirliği yakalasa da çalışanlarına adil bir şekilde yansıtmadı, çalışma biçimleri eleştirdikleri medyaya ya benzeşti ya da hiç işletilmedi. Bu alanda, adını ezbere sayabileceğimiz birçok mecrada “tek adamlı”, “tek kadınlı” yönetim biçimi ve köşe yazarlığı müessesesi hâkim kılındı. Editör ve muhabirler gazetecilikten çok içerik üreticisi konumuna düşürüldüler. Haber üretiminde “kes kopyala yapıştır” biçimi esas olurken, haberler ise internet tekellerinin algoritma dayatmasına uygun şekilde hazırlanan içeriklere dönüştü. Daha önemlisi, fon sağlayanlar aynı zamanda ne yapılacağına da karar vermeye başladı...

Aydınlık Yol; bahsi geçen tüm medya organlarında kendisine yer bulamayan, bulunmayı tercih etmeyen, işsiz bırakılan, mesleğini yapmak isterken çeşitli gerekçelerle bu ugraştan uzak kalan, buna karşın mesleğe dair her daim kafa yoran gazeteciler ve iletişim öğrencileri tarafından kuruldu. Şimdilik bir gazeteyi var eden koşullara sahip olmamasına karşın, gazeteciliğin de haberin de tek kişilik bir uğraş olmadığından hareketle yola çıkıyor.

Tüm bunlardan bahisle Aydınlık Yol; haber okumak isteyenlere takip edemeyeceği sayıda metni haber olarak sunmamayı, haber ile dışındaki içerikleri ayrı olarak vermeyi okuyucuya vaat ediyor.

Aydınlık Yol, toplumsal ilerlemenin, aydınlanmanın ve süregelen birikiminin ürünü olmasından hareketle toplumun ihtiyacı olan bilgiyi mümkün olduğunca doğru şekilde ilgili kesimlere ulaştırmayı kendisine amaç ediniyor ve gazetecilik mesleğini de bu çerçevede icra etme çabası geliştiriyor.