Haberlere Çıkmadan Sınava Geç Kalmak Mümkün mü?
Kalabalıklar halinde konuşmanın nadir olduğu zamanlar vardır. Bir durumu protesto etmekten, bir tartışmanın kitlesel halde yapılmasından bahsetmiyorum: Kalabalıklar halinde sadece ileri geri konuşmak...
Üniversiteye giriş sınavları da bu nadir anlardan birisi. Geçen hafta yapılan YKS ve sonrasında, sınava geç kalan ve giremeyen öğrenciler konuşuldu.
Birçok kişi kişisel deneyiminden yola çıkarak, test çözeceği okulu öncesinde nasıl tespit edip etrafında keşif yaptığını, saat kaçta kalktığını, hayatı boyunca bu şekilde yaşadığını, önceden saati ve yeri belli olan sınava nasıl geç kalındığını sorguladı.
Böylece, Türkiye toplumunun önemli bir bölümünün nasıl disiplinli insanlar olduğunu haberler ve sosyal medya gönderi ve yorumlarından öğrendik. Öyle ki hayatında sınava girmemiş olanlar dahi disiplini vurgulayıp, kendisi ile övündü. Meseleyi biraz daha derinleştirenler ise başta kadın öğrencilerin giyimlerinden bahsetmek üzere, birkaç dakikalığına ekranda gördükleri gençleri kınadı, Türkiye’nin geleceği hakkında öngörülerini sıralayıp üzüntülerini dile getirdi. ‘Aile Yılına’ pek atıf yapılmasa da anne ve babalar da çocuklarının sorumsuzluğundan paylarını aldı...
Bahsi geçen konuşma halinin ortamını yaratan basının hakkını da teslim etmek gerek. Literatüre geçer mi, eğitim haberciliğinin bir alt dalı olarak mı değerlendirilmeli tartışılabilir ama adına 'sınav haberciliği' veya 'sınava geç kalanların haberciliği' mi demek daha doğru olur bilmiyorum. Sınava geç kalınacak ve toplumda yankı uyandıracak bir okul bulmak, o anı beklemek ciddi bir çaba gerektiriyor. Tabi işin editör masasını da görmek lazım. Arama motorundaki haberler bölümünden çıkan ve en üstte çıkan bazı başlıkları bir kısmını seçtim:
- "Ünlü içerik üreticisi YKS’ye geç kalma taklidi yaptı, para teklif ederek okula girmeye çalıştı
- Sınava geç kaldı, sinir krizi geçirip hastaneye kaldırıldı
- Sınava geç kalan öğrencilerin yardımına polis ekipleri yetişti
- YKS'ye geç kalan adayın 'saat' isyanı gündem oldu: 'Kağıda 10.15 yazıyorsunuz, ben ona göre geliyorum'
- Kahramanmaraş’ta YKS maratonu: Sınava geç kalınca kapıdan bakıp geri gitti
- 'Örümcek Adam' sınava geç kalan öğrenciyi son anda yetiştirdi."
Bu başlıkların hemen hemen hepsinin haber ajansı başlığı olduğunu da not edelim. Her yıl benzer haberler, başlıklar vs. çıkıyor, aynı yorumlar yapılıyor, ha keza bu sene yaptığınız yorumu seneye de yaparsanız siz dahi rahatsız olmazsınız.
Ara not: 2024 yılında YKS'ye başvuran aday sayısı 3 milyon 120 bin 870 kişi olup, sınava giren aday sayısı 2 milyon 819 bin 362 kişi.
2025 yılı için YKS'ye başvuran aday sayısı 2 milyon 560 bin 640 olarak açıklandı. Aradaki sayı farkından pek söz eden yok.
Sonuç olarak her yıl ne kadar hayret edilip kınansa da, sebepleri saçma gelse de sınava geç kalan öğrencilerin olduğu bir gerçek; öğrenci ve ailelerinin en az bir yıllık emeklerinin de heba olduğu asıl gerçek.
Geç kalanın sınava alınmaması güvenlik ve diğer öğrencilerin dikkatinin dağılmaması olarak açıklanıyor, anlamlı olabilir. Fakat bu gerekçeler de yukarıdaki ciddi kaybı doğuruyor.
Örneğin geç kalanlar için o an ‘kriz odası’ işlevi görevi görecek bir sınıfta sınavlarına girmesini sağlamak bir çözümdür mesela.
Sınav kitapçıkları aynı gerekçeyle birden fazla olacak şekilde hazırlanıyor. Bu kitapçıkların devreye alındığı bir başka gün sınav yapılamaz mı, hatta sınavdan sadece bir kaç saat sonra?
Yanında bulunan fakat sınava sokulması yasak olan herhangi bir eşyayı öğrenciden ayıramadığınız da öğrenciyi de dışarı çıkarmak yerine, tutanak ve sınav sonrası incelenme şartı ile bu öğrencilerin sınava girişi sağlanamaz mı?
Sonuçta üniversiteye gittiklerinde de sınava dair görecekleri şey; Bütünleme, rapor gibi yöntemlerle derslerini geçebilecekleri bir sınav uygulaması mevcut. Aynı derecede olmasa da orada da sorulardan önceden haberdar olunması durumu var. Lakin YKS'ye geç kalan öğrencilerin çoğunun soru -cevap çaldığı esnada geç kaldığını da söyleyemeyiz. Çalma işinin nasıl yapılabildiğini bir önceki cemaatte gördük.
İş Kanunu’nda işçinin mesai saatine riayet etmesine, Müslümanlıkta ibadet saadetlerini kaçıranlara dair alternatifler varken; stres altında mı, şehrin ulaşım alt yapısı nedeniyle mi veya kendini hazır hissetmediği için mi veya gerçekten sorumsuzca davranış içerisinde olup olmadığı bilinmeyen öğrencilere yapılan hem devlet hem de toplum tarafından yapılan bu muamelenin adına hem linç, hem emeğe hem kişiliğe saygısızlık denilse hatta daha da çoğaltılsa yeridir.
Üstelik illa telafisi olmayacak sonuçları örnek vermeye gerek yok: Bulunduğu hali kendisine ve yakın çevresine açıklamanın sıkıntısı içerisinde olan çoğu reşit olmamış genci haberlere konu ederek, yorum yaparak daha fazla sorun yaşatmak kimsenin hakkı olmamalı.
Baştaki soruya gelecek olursak haberlere çıkmadan da; sınava, işe, duruşmaya, sağlık randevusuna, nikaha, cenazeye geç kalmak mümkün. Hatta ölüme geç kalanlar daha çok konuşulmalı. Geç kalan veya yapılmamakta sözleşilmiş kamusal meselelerin konuşulması dileğiyle.
Ha yine de benzer bir kalabalık boş konuşma anını yaşamak istiyorsak: Cumaya geç kalanlar, cumaya gidip öğle namazı kılmamak için camiden kaçanlar veya bayram namazını kaçıranlar üzerine yeni meşgaleler bulunabilir.